Zihninizi Koku ile Yeniden Eğitin

Anosmi olarak bilinen koku duyusu kaybı, COVID-19'un yaygın bir semptomudur ve ayrıca yaşlanma, D vitamini eksikliği, bazı ilaçlar, diyabet, belirli viral hastalıklar ve birçok nörolojik durumdan kaynaklanabilir.

Koku alma sistemi eğitime duyarlıdır; bir çalışmada, 12 haftalık bir koku eğitimi seansı, anosmili kişilerde kokuları algılama duyarlılığını önemli ölçüde artırdı

Denemek için ihtiyacınız olan tek şey gül, limon, karanfil ve okaliptüs uçucu yağları gibi dört farklı koku.

Her bir kokuyu günde birkaç kez, örneğin uyandıktan hemen sonra ve yatmadan önce, yaklaşık 20 saniye süreyle aktif olarak koklayın; Koku alırken konsantrasyonunuzu kokuya odaklayın, koku deneyiminizi hatırlamaya çalışın.

Kokuları tanımlayamama, ayrıca Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı da dahil olmak üzere nörolojik bozuklukların erken bir semptomudur. Fiziksel risklerin ötesinde, koku duyunuzu kaybetmek psikolojik sıkıntıya neden olabilir. Koku ve tat bozukluğu olan kişiler, genellikle soyutlanma duyguları ve ilişkiler ve günlük işleyişle ilgili sorunlar dahil olmak üzere olumsuz bir duygusal etki bildirirler.

COVID-19 hastaları arasında koku ve tat kaybı, depresif ruh hali ve anksiyete ile ilişkilendiriliyor. LICSW, Leo Newhouse, koku ve tat kaybı ile ilgili kendi deneyimini detaylandıran bir Harvard Health Blog gönderisinde şunları kaydetti:

“Duyularımız - koku, görme, duyma, tatma ve dokunma - bizi içinde yaşadığımız dünyaya, yaşamın kendisine bağlayan köprülerdir. Beş köprüden ikisini ortadan kaldırın ve duyusal girdimizin% 40'ı gider. Duyular günlük hayata zenginlik ve doku katar; duygularımıza karmaşık bir şekilde bağlılar. "

Anosmi ve diğer koku bozukluklarından etkilenenlere destek sağlayan bir kuruluş olan AbScent, koku bozukluğu olan hastalar ve bilim adamları ile işbirliği içinde Koku Duyusu Projesini geliştirdi. Koku duyusunu iki hafta veya daha uzun bir süredir kaybedenlerin duyuyu yeniden kazanmalarına yardımcı olmak için tasarlanmış basit bir koku eğitim protokolü.

Denemek için ihtiyacınız olan tek şey, gül, limon, karanfil ve okaliptüs uçucu yağları gibi dört farklı koku. Uçucu yağlar, yüksek konsantrasyonlu kokuları nedeniyle koku eğitimi için idealdir. Kokularınızı topladıktan sonra, her bir kokuyu günde birkaç kez yaklaşık 20 saniye aktif olarak koklayın, örneğin uyandıktan hemen sonra ve yatmadan önce. Bu çalışma ayrıca zihinsel sağlık ve duygu durumu bozuklukları için de çok fayda sağlar. AbScent açıklıyor:

“Bir kavanoz açın ve burnunuza yakın tutun. 20 saniye boyunca nazikçe koklayın. Bu süre zarfında ne yaptığınıza odaklanın. Mesela limon ya da diğer koku eğitim kokuları üzerinde durun. Müdahaleci düşünceleri engellemeye çalışın. Olabildiğince dikkatli olun ve limon deneyiminizin ne olduğunu hatırlamaya çalışın. 20 saniye sonra kavanozu kapatın ve birkaç nefes alın. Sonra bir sonraki kavanoza geçin."

50 ila 84 yaşları arasındaki yetişkinlerde yapılan bir başka çalışmada, koku alma eğitiminden (OT) sonra koku alma işlevinde önemli iyileşme, iyileştirilmiş sözel işlev ve iyilik ve azalmış depresif belirtiler bulundu ve araştırmacılar şu sonuca varıyor: "OT ucuz ve basit bir yol olabilir yaşlılarda yaşam kalitesini iyileştirmek.”

Koku duyunuzu yeniden eğitmek için çok erken olduğunu düşünseniz bile, eğitimi denemeniz önemlidir. AbScent, "Ne kadar erken başlarsanız, uzun vadede size o kadar çok fayda sağlar" diyor.

Denemenin herhangi bir riski olmadığını ve işlemin kolayca erişilebilen kokularla günde yalnızca birkaç dakika sürdüğünü göz önünde bulundurarak hemen başlayabilirsiniz.

Ayrıca, belirtildiği gibi, D vitamini eksikliği koku ve tat bozukluğuyla ilişkili olduğundan, D vitamini seviyenizi test ettirip optimize ettiğinizden emin olun. Genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzı aynı zamanda sağlıklı koku alma sürecini de destekleyecektir ve haftada bir kez bile egzersiz yapmak - teri kıracak kadar uzun süre - yaşlandıkça koku duyunuzu kaybetme riskinizi azaltabilir.

Dr. Mercola